Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
Yuyao Kırmızı Defne Meyvesi Festivali
Öğrencimin beni ve diğer öğretmenleri Yuyao kırmızı defne meyvesi festivaline davet etmesi ile hem defne meyvesinden hem de Yuyao’dan haberdar olmuş oldum…Yuyao, kırmızı defne meyvesinin ana vatanı sayılmaktadır. Haziran’ın ikinci haftası kırmızı defne festivalinin başlangıcıdır ve biz de lezzetli kırmızı defne meyvelerini dalında toplamaya gidiyoruz….
Bu yazıda bulacaklarınız:
- Yuyao’ya ilk bakış
- Şangay’dan Yuyao’ya nasıl gidilir?
- Dünyanın 3. uzun okyanus aşırı köprüsü: Hangzhou Koyu Köprüsü
- Yuyao Kırmızı Defne Festivali
- Geleneksel Çin restoranında öğle yemeği
- Cilalı Taş Devri Hemudu Kültür Alanı
- Yuyao’daki küçük köylerden birine ziyaret
YUYAO’YA İLK BAKIŞ
Yuyao, Çin’in Zhejiang Eyaleti’ndeki şehirlerinden biridir. 1,5 milyon nüfusa sahip Yuyao, Ningbo ve Hangzhou şehirlerinin ortasında yer almaktadır.Yuyao da alt tropik iklime sahip bir şehir olduğundan yılın bu mevsiminde de nemden kaçamayacağımız belli oldu.
Milattan önce 5000 yılında ilk insan medeniyeti olan Cilalı Taş Hemudu kültürel alanı Yuyao’da kurulmuştur. Kalıntılara göre vahşi kırmızı defne meyvesi o zamanlardan günümüze taşınmış. Böylece Yuyao’nun kırzımı defne meyvesinin gerçek vatanı olduğunu da tekrar söyleyebilirim. Kırmızı defne meyvelerini toplamaya başlayınca daha ilginç bilgiler paylaşacağım.
ŞANGAY’DAN YUYAO’YA NASIL GİDİLİR?
Bu sefer “tren ya da metro ile nasıl gideriz?”i paylaşamayacağım çünkü öğrencimin ailesi bizi kendi araçları ile alıyorlar. Rotamızı aşağıda bulabilirsiniz. Yuyao’ya varmamız 2,5 saat sürecek ve Hangzhou Koyu Köprü’sünü geçiyor olacağız. Bu köprünün neden bu kadar önemli olduğunu ilerleyen satırlarda göreceğiz. Benimle kalmaya devam edin…
HANGZHOU KOYU KÖPRÜSÜ, DÜNYANIN 3. UZUN KÖPRÜSÜ
Jiaxing şehrindeki Haiyan ile Ningbo şehrindeki Cixi’yi birleştiren Hangzhou Koyu Köprüsü 36 kilometre uzunluğu ile şu an dünyanın 3.en uzun okyanus aşırı köprüsüdür. Dünyanın en uzun köprüsü ise 42km uzunluğundaki Çin’in Qingdao şehrindeki Jiaozhou Koyu Köprüsü’dür.
Hangzhou Koyu Köprüsü dünyanın 3. en uzun köprüsü olmasının yanı sıra bu bölge dünyanın en büyük 3 med-cezir bölgelerinden biridir. Konumu itibarı ile burası tayfunlardan da etkilenmektedir. Bunun yanı sıra üstünde bulunduğu deniz toprağının zor yapısı da bu köprüyü dünyanın en önemli köprüleri arasına sokmaktadır.
Hangzhou Koyu Köprüsü, sürücülerin psikolojilerini de düşünerek “S” şeklinde yapılmıştır. Düşünsenize 36km boyunca düz bir yolda ilerlediğinizi, bir de etrafı da göremediğinizi de hesaba katarsak, çok sıkıcı! Buna da aşağıda değineceğiz. Ayrıca sürücüleri eğlendirebileceğini düşünerek köprüdeki raylar ve parmaklıklar da her 5 km’de bir gök kuşağının farklı renkleri ile boyanmıştır.
Her şeyin üstünde, şimdi gelelim Hangzhou Koyu Köprüsü’ndeki çevresel soruna! Çin’deki gelişmekte olan 10 şehirden ikisini birleştiren Hangzhou Koyu Köprüsü’nün her iki tarafında da köprüyü yoğun sise boğan fabrikalar bulunmaktadır. Bu yoğun sisin ne kadar yoğun olduğunu yaşanan bir haberle netleştireyim: Hangzhou Koyu Köprüsü yoğun sisten dolayı bir seferinde 13 saat trafiğe kapatılmıştır.
Ağır sis altında köprüyü geçerken benim tepkim: “bir nehrin üstünden mi geçiyoruz?”…10 dakkika sonra “deniz üstünden mi geçiyoruz? ….Yarım saat sonra “okyanus mu geçiyoruz?”, cevap evet ve hala devam ediyorduk…80km hızla 50 dakikadan fazla süren köprü yolcuğu ilginçti…Etrafı görseydik iyiydi…
Haydi festivalimize geçelim…
YUYAO KIRMIZI DEFNE MEYVESİ FESTİVALİ
Ben ve Jessica, Yuyao kırmızı defne meyvesi festivalinde ihtiyaç duyacağımız sepetlerimizi almak için öğrencimin ailesinin fabrikasındayız.
Arabayla Yuyao kırmızı defne meyvesi festivaline hazırlanan insanları geçerken…Aşağıdaki son karede kırmızı defne meyvelerini toplamak için çıkacağımız tepeyi görüyorsunuz.
Sepetimle artık hazırım. Fotoğrafımı çektirirken yaşanan tipik konuşmalardan biri:
Jessica: Dikkat et!Araba geliyor!
Evrim: Evet, ama önce fotoğrafı çek!
Yuyao kırmızı defne meyvesi festivali’ne doğru yürümeye başlıyoruz…
Yuyao kırmızı defne festivali bu dostlarla bir harika! İşte grubumuz…
Tepenin ortasına gelip arkamıza baktığımızda gördüğümüz manzara bir harika! Tırmanmaya devam…
“Doğadaki ben”i Xinchang’ın gizemli vadileri‘nden hatırlıyor musunuz? Kendimi doğada bir çocuk gibi böyle tutkulu bir şekilde koştururken gördüğümde sesli gülüyorum…Bu arada kırmızı defne meyvelerini görmeye başladık…
Sepetleri kırmızı defne meyveleri ile dolu tatlı bayanlar.
Meyveler çok lezzetli görünüyor! Bunu çokça söylediğimi duyacaksınız…
Samuel’in “Evet, iki kırmızı defne meyvesi yedim, nolmuş yani?” suratı, haha…
Şimdiden yoruldun mu? İmkansız, daha yolumuz var…
Güzel bir sepet…
İşte benim tatlılarım…
Yuyao Kırmızı Defne Festivali başlasın!
Kırmızı defne meyvesi dolu şu ağaca bakar mısınız? Harika!
Ayrıca 4 çeşit defne meyvesi bulunmaktadır: Pembe, kırmızı, beyaz ve siyah…
Kırmızı defne meyvesi ağaçlarının gece yarısında çiçek açtığını biliyor muydunuz? Ne yazık ki bu güzelliği kaçırıyoruz…
Kırmızı defne meyvelerini toplamak için en iyi zaman hazirandır.
Canlı broşum hakkında ne düşünüyorsunuz? Evet, tahmin edebildiğiniz gibi onun orada olduğundan henüz haberim yok! Yoksa çığlık atıp muhtemelen bu kurtçuk hala üstümde koşturuyorken gülümsemek zor olurdu…Bu arkadaş yapıştı mı illa parmaklarınızla alıp yere/dala koymanız (ama atmanız değil) gerekiyor çünkü son derece yapışkan…Yine de eteğimle aynı renkte olduğundan iyi bir kombin olmuş, o yüzden moda zevki olan bir kurtçuk bulmak zor …
Ünlü efsaneye göre, bir avcı ile evli olan güzeller güzeli meyve perisi kötü biri tarafından öldürülür ve sonrasında kırmızı defne meyvesine dönüştürülür. Meyve perisi, insanların tatlı ve güzel bir yaşam sürmelerini, bununla birlikte sevdiği kocasından koparılmanın acısının da ne demek olduğunun insanlar tarafından anlaşılmasını istemiş. Kırmızı defne meyvesinin bu yüzden tadının hem tatlı hem ekşi olduğuna inanılır. Gerçekten üzücü bir hikaye…
Dallardan kırmızı defne meyvesi toplarken…Doğada olmak harika bir duygu!
Harika gözükmüyor mu?
Aman tanrım! Şu an resmen kırmızı defne meyvesi ağaçlarının kalbindeyiz…Yuyao kırmızı defne festivali için müthiş bir nokta! Buradan toplamaya devam!
Sepetim hala boş, biraz daha kırmızı defne meyvesi toplamam lazım, daldan koparıp direk yemekten sepete vakit kalmıyor, haha…
Yuyao kırmızı defne meyvesi festivali bir harika! Buraya bayıldım!
Kırmızı defne meyveleri elleri de kendilerine benzetiyor…
Uğur böceği de beni buldu…Hoşgeldin tatlım!
Bu enfes meyveler çiçeği andırdığından kulak arkası yapabilirim…
Samuel “gerçekten burada mıyız?” anını yaşarken…
Çektiğim arı fotoğrafının detaylarına şaşkınlıkla bakarken…
İşte karşınızda Bay Arı…

Yuyao Red Bayberry Picking Day
Bitti mi? Olamazzzz, ne çabuk yahu…
Güzel, toplamaya devam…
Herkes burada olmaktan son derece memnum…Bu işareti Huzurlu Bulutlar, Yunhe Pirinç Tarlaları yazımızdan hatırladınız mı? Çinliler için bu işaret şans anlamındadır.
“Yahu kafam karıştı, hepsi çok güzel görünüyor, hangisinden toplasam?”, kesinlikle katılıyorum…
En tepeden Yuyao manzaraları…
Bakın ne buldum? Merdiven!
Herkes mutlu, mideler ve sepetler dolu…
Yere düşen kırmızı defne meyvelerini toplayan bayan…

Yuyao Red Bayberry Picking Day
İçinde koyu renkli kırmızı defne meyvelerinin olduğu ilk sepet profesyonel meyve toplayıcılarına ait, ikincisi de bana…Aradaki fark nedir? Koyu olanlar daha tatlı, kırmızı olanlar biraz daha eksi…Toplamış olduk artık, birkaç gün beklese tadı değişir mi göreceğiz…
Ağaç molası verdik…
Kırmızı defne meyvesi ile dolup taşan ağaç…Burada olup da toplarken bir yandan da yememek olmaz…Ama geri dönüş yolunda, arkadaşım Nancy’den “kırmızı defne meyvelerini mutlaka yıka çünkü üstünde çıplak gözle görülmeyen bir sürü böcek var” diyen mesajını aldım…Aman ne güzel! Olan olduktan sonra daha fazla yemiyelim bari…
Geri dönüş yolu…
Haydi, gidelim de kırmızı defne meyvelerimizin üstünde dans eden böcükleri yıkayalım!
GELENEKSEL ÇİN RESTORANINDA ÖĞLE YEMEĞİ
Farklı sayıdaki gruplar için bir çok odası bulunan geleneksel bir Çin restoranına giriyoruz.
Aşağıdaki resimde gözünüze ilk çarpan nedir? Masada kalan bir sürü yemek, değil mi? Bu resim başka bir odada çekilmiştir. Çoğu varlıklı Çinliler bir çok yemek sipariş eder ve masadan kalktıklarında da görürsünüz ki tabaklarda da bir sürü yemek bırakmışlar. Bu Çin kültürüne özel davranış, kendilerinin nasıl bir yaşam biçimi sürdüğünü ve ne kadar cömert olduklarını göstermektedir. Kendi istekleri ile birçok yemeği ziya edenler olduğu gibi, Çin’de ve bir çok yerde yeterli yiyeceğe ulaşamayan insanlar vardır.
Şimdi sizinle paylaşacağım rakamlar dudak uçuklatıcı cinsten…Durup biraz düşünmemizi sağlayacağından eminim…Çin’de bir üniversite tarafından yürütülen araştırmanın ortaya çıkardığı bir gerçek: restoranlar tarafından çöpe atılan yıllık yemek miktarı 200 milyon insanı bir yıl doyurabilir. 200 milyon insanı tek sefer de değil, bir yıl yahu! Durumun ciddiyetini görüyor musunuz? Yetmedi, Çin’in Yoksullukla Savaşan Grup Danıştayı tarafından açıklanan istatistiklere göre Çin’de 128 milyon insan 2011 Kasım’ında revize edilen yoksulluk sınırı 2,300 Yuan(US$368)’ın altında yıllık bir kazançla geçinmeye çalışmaktadır. Rakamlar akıl tutulmasına neden oluyor!
Öğle yemeğinden konu ciddi konulara geldi…Buralardaki acı gerçekleri de sunmak görevim…Nerede olduğumuzun bir önemi yok, asıl önemli olan davranışlarımızın başkalarını nasıl kötü bir duruma sokabileceğini anlayabilmek, olumsuz durumu değiştirmek için hiç bir şey yapmamak bile yanlış taraf da olduğumuzu göstermez mi? Acı ama gerçek! Çocukken anneannemin bir keresinde bana dediği şeyi hatırlıyorum: “Pilavını bırakmışsın (iki kaşığı dolduracak kadar pirinç duruyor bu arada tabakta), yemiyor musun? o zaman Afrika’da bir çocuğun senin tabağındakiler için yapabileceklerini bir düşün!” Bu söz bende öyle bir yer etti ki o günden beri aldığımı yerim, yiyemiyorsam da paket yaptırırım ve sokakta gördüğüm bir evsize ya da dilenen bir çocuğa veririm…
İşte masamız…Herkesin çubukları, küçük bir tabağı, küçük kasesi ve mini bardağı bulunmaktadır.
Öğrencimin ailesinin bizim için sipariş ettikleri yemekler:
Sofrada tavuk yemeğinin kafası ile birlikte sunulması biraz garip tabi…
Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
İlginç bir sebze türü…Kaynatıyorsunuz, sofraya geldiğinde de kabuğunu soymanız gerekiyor…Tatlı-ekşi bir tadı var…
Daha fazla yemek geliyor…Cidden gelmeye devam ediyor…
Daha fazla fotoğraf çekemeyeceğim çünkü ben çekerken millet yemeye başladığı için sona kalan dona kalır misali olmasın…
Masamızın yemekler yenirken ki hali…
Tabağımdaki deniz böcüğünü Samuel’e transfer ettim…Benim tabağım ve arkadaşım Samuel’in tabağı…Yiyebildiklerim patates ve balık yemeği…
Bütün arta kalanları paketletip aldıktan sonra sıra Hemudu Kültür Alanı’nı ziyaret etmeye geldi…
Bu adam kaybolmuş…Göreniniz var mı?
Sokakta kurutulan kıyafetler…
Kırmızı Defne Meyvesi festivalinden gelen insanlar…
Cilalı Taş Devri Hemudu Kültürel Alanı’na doğru giderken yol manzaraları gelsin…
Hayalet binalar Çin’i sarmış durumda…
Parmak arası terliklerle Çinli kadın kovboy…
Bizi Cilalı Taş Devri Hemudu Kültürel Alanı’na götürecek kayığı görüyoruz…
Kayığın kaptanı…
Bindik kayığa gidiyoruz…
Selfie zamanı…
O borular nedir, noluyo orada?
Islak pantolonlu tabela bizi karşılar…Cilalı Taş Devri Kültürel Alanı’na hoş geldiniz…
Bakkalın önünde oturan kadın…
CİLALI TAŞ DEVRİ HEMUDU KÜLTÜREL ALANINA YOLCULUK
Hemudu Kültürel Alanı Müzesi 7000 yıl önce kurulan kabile hayatını gün ışığına çıkarmıştır. Burası diğer müzelere benzemiyor, özellikle bazı bölümleri sizi alıp geçmişe götürüyor ve bir süre sizi orada tutuyor…
1970’lerde yapılan kazılarda, kaya üzerine çizilmiş kanatlarını açmış bir kuş figürü bulunmuştur…

Yuyao Neolithic Hemudu Culture Site
Burada ne yazıyor diye hiç sormayın, Çinli arkadaşlarım bunun eski Çince olduğunu söylediler, yani kimsenin burada ne yazdığına dair bir fikri yok…
Hemudu Kültürel Alanı Müzesi’ni ziyaret eden insanlar…
Hemudu insanları bu evlerde yaşarlarmış…
Kırmızı defne meyveleri piyasaya çıkmış…Bizde tonla var canım, teşekkürler…
Müzenin girişi…
Çin’de Cilalı Taş Devri Arkeolojik Kültür Dağılımı’nı gösteren tablo…
Hemudu Alanının gelişmişlik düzeyini gösteren tabakalar…
Eski zamanları gösteren tablo….
“O zamanlarda yaşamak nasıl olurdu?” düşünceleri…Böyle dalıp gidersen arkadaki filin ataları seni yer ya da ezip geçer…Öyle dalıp gitmek olmaz o zamanlarda değil mi?
O zamanlarda yaşayan hayvanlar…Şimdiki fillerin, bufaloların, maymun ve geyiklerin ataları…
Kadınlar ormanlarda çalı çırpı toplarlarmış…Bu da yemeklerinde kullandıkları yararlı bitkiler…
Erkekler de kano küreklerini omuzlarına atıp pirinç tarlalarına giderlermiş…
7000 yıl önceki köy yaşamının canlandırılması…
Hemudu insanlarının köyleri genelde tepelerin eteklerinde ama suya yakın olurmuş. Yukarıda fotoğraflarını paylaştığım evlerde yaşayıp balık ve pirinçle geçinirlermiş.
Ekin biçmek için kullandıkları araçlar…
Pirinç tarlaları…
Kömürden yapılmış gibi gözüken çömlekler yaprakların, bitki köklerinin, pirinç ve meyve kabuklarının karıştırılıp ezilmesi ile yapılmıştır. Bu çömlekler helezonlaştırma tekniği ile elde yapılmıştır.
Dokuma ile ilgili keşif her şeyi değiştirmiştir…
D0kuma araçları…
Kano kürekleri kazılarda en çok bulunan kalıntılardır…
Burada aklınıza ne geldiğini tahmin ediyorum ama o aklınıza gelen şey değil bu! Doğu Asya’da bulunan kamelya ağacının kökleri…
Kano küreği…
Totem eski insanlar tarafından tanrıçalara tapınırken yapılmıştır. Kuş ve güneş gibi genelde hayvan, bitki ya da insan yaşamına yakın olan diğer doğal şeylerden yapılmıştır. Eski insanlar Totemin gizli güçleri olduğuna inanmaktaymış.
Güneşe dönmüş iki kuş desenli kelebek şekilli fil dişi obje…
Süs eşyalarının zarifliği…Kristal kayalar ve keskin hayvan dişleri de kişisel süs eşyası olarak şekillendirilmiştir…
Kemikten yapılmış saç tokaları…
Sonsuz yaşam…Hemudu insanları ölülerini temiz mezarlara ya da evlerine yakın alanlara gömerlermiş…
İnsan kafatasları…
Müzenin hediyelik eşya kısmı…
Çin’de Huzurlu Bulutlar, Yunhe Pirinç Tarlaları yazımızdan hatırlayacağınız gibi en alakasız yerlerden bile bisikletliler çıkabilir…
Kayığımızı bekliyoruz…
Güneş şemsiyesi nasıl?…
Kayıktaki scooter…Şemsiye yoksa şapka, şapka yoksa poşet olmazsa olmaz!
Kaptan bir bakışla ne demek istediğimi anlıyor ve yola koyuluyoruz…
YUYAO’DAKİ KÜÇÜK KÖYLERDEN BİRİ
Öğrencimin anneannesine de bir sepet kırmızı defne meyvesi vermek için Yuyao’da yaşadığı küçük köydeyiz…
Köyden insan manzaraları…
Burası gerçekten çok eski bir köy…Binalara, yollara baksanıza…
Bu renge bayılıyorum…
Köyün dar sokaklarında keşfe çıkarken bakın ne buldum!!!
Ekstra tatlı ötesi yavru köpek…
Bu tatlılık karşısında mimiklerin birbirine karışma durumu yaşanıyor…Ama gerçekten yok böyle bir tatlılık!
Bu fotoğrafa bayılıyorum! Jessica köpeği besliyor ben de Jessica’yı besliyormuşum gibi duruyor, haha…Muhtemelen “karpuz dilimini bir dakika tutar mısın?” diyorumdur…
An itibariyle çevremdeki hiçbir şeyi duymuyorum ve görmüyorum…Bütün konsantrasyonum minik dostumuz üzerinde…
Şu eski evin önünde de bir doğru düzgün fotoğraf çektiremedik, ya saçı düzeltiriz ya da karpuz suyu akarken çekiliriz…
Bugün harika bir gündü…Öğrencim ve ailesi ve arkadaşlarım sayesinde Yuyao’da harika bir gün geçirdim…Yuyao kırmızı defne festivali için gittik ama neler neler gördük…Bu arada, kırmızı defne meyveleri birkaç gün bekledikten sonra biraz daha tatlandılar, güzel oldu…
Peki siz en son ne zaman bir meyveyi dalından koparıp yediniz? Yuyao hakkında neler düşündüğünüzü aşağıya yazıp bizi haberdar edin. Bir sonraki makalede görüşmek üzere…
Asya çok güzel burada yaşadığım için çok mutluyum. Ama Çin daha farklı bir derya. Yaşadığım ülkeye çok yakın olmasına rağmen henüz gidemedim. Önümüzdeki aylarda muhakkak gideceğim… Teşekkürler paylaşım için gezi iştahımı iyice kabarttınız.
Merhaba Omar, Asya’da hangi ülkede yaşıyorsunuz? Evet Asya ve de Çin kesinlikle görülmesi gereken yerler…Seyahat düşüncelerini tetikleyip harekete geçirebiliyorsam ne mutlu bana. Şimdiden keyifli geziler. Bizi de gezinizden haberdar etmeyi unutmayın lütfen.
While Travelling recently posted…Yuyao Red Bayberry Festival in Zhejiang, China
ben güney kore’de yaşıyorum. buraya yakın bir çok ülkeyi gezmeme rağmen henüz çin’e gitmedim. yakın bir zamanda gitmeyi planlıyorum…
Omar Alejandro recently posted…Omar Alejandro wrote a new post, Dünyanın En İlham Verici 10 Kadın Seyyahı
Güney Kore çok güzel bir yer ve listemde!
While Travelling recently posted…Taling Chan Floating Market