Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
Dünyanın en huzurlu yerlerinden birisi…Xinchang
Şangay’ı gün be gün daha çok keşfederken, aynı zamanda şehrin dışına çıkıp sonbahar renklerini de görmek istiyordum. Kasım ayı doğadaki değişimi gözlemlemek için en iyi zamandır. Bunun için ev sahibime haftasonu katılabileceğim ekonomik bir tur olup olmadığını sordum. Günler sonra, bana dünyadaki en huzurlu yerlerden biri olan Xinchang’a bir tur düzenleneceğini anlatan bir mail gönderdi. Neden Xinchang için böyle dediğimi ilerleyen satırlarda ve resimlerde görüceksiniz. Bu makale ve her bir resim ile sanki orda benimle birlikteymişsiniz gibi hissediceksiniz.
Küçük bir hatırlatma: Üstteki resim hariç detayları görmek için aşağıdaki resimlere tıklamayı unutmayın lütfen. Detaylar karşısında soluğunuzu tutucaksınız.
Sırt çantamı cuma akşamından hazırladım ve sonbaharın renklerini yakalamak umuduyla Xinchang’a yapacağım haftasonu seyahatine artık hazırdım.
Aşağıda sizin için bir mesajım var, sabah Xinchang’a giden otobüse yetişmek için dairemden çıktıktan hemen sonra henüz tam uyanamamışken kaydettim…
Hilton Oteli’nin önünde tur lideri ve diğer tur arkadaşlarımla tanıştım. Aynı zamanda eski komşum da bize katılıp herkes gelince artık gitmeye hazırdık. Grup turları, özellikle grupta pozitif, açık fikirli ve enejik insanlar olduğunda çok eğlenceli oluyor. Bizim grupta bu tür insanların olduğu kesindi, bu yüzden ilk tanıştığımız andan itibaren iyi anlaşmaya başladık. İşte grubumuzun bir fotoğrafı:
Xinchang’ta Öğle Yemeği Molası
3,5 saatlik otobüs yolculuğundan sonra geleneksel Çin restoranlarından birine vardık. Yanıma atıştırmalık bişeyler almadığım için zaten midem kazınıyordu, o yüzden mükemmel zamanlama oldu. Haydi burdaki yemeklere birlikte göz atalım….
Geleneksel Çin restoranlarında aşağıdaki gibi yuvarlak masalar olur ve masaların üstünden camdan yapılmış dönebilen yuvarlak bir kısım bulunur. Kalkmaya ya da “canım bana şunu uzatır mısın?” demeye son , bu cam kısmı döndürerek masanın öbür tarafındaki yemekleri önünüze getirebilirsiniz.
Yukarıda gördüğünüz sarı renkli çorba bir yumurta çorbasıdır. Aslında ben yumurtayı çorba olarak değil de ya omlet ya da haşlama olarak kahvaltıda tercih ederim, ama bunu tatmak da güzeldi tabi. Benim favorilerim kesinlikle yukarıdaki etli fasulye ve patates yemeği oldu. Buarada bu bizim bildiğimiz etli fasulyelerden değil, fasulye daha tüylü ve daha yeşil ve geleneksel soslarla daha keskin bir tadı var. Seyahat ederken yeni tatlara açık olmak kesinlikle çok önemli. Bilirsiniz, genelde insanlar, örneğin ” Ben kanıbaharı hiç sevmem.” derler ve nedenini sorduğunuzda ya görüntüsünden ya da kokusundan hoşlanmadıklarını söyler, hatta daha önce hiç tatmayıp ön yargılı olanlar bile vardır. Seyahat ederken bunun kesinlikle size yardımı olmaz. Bu alışkanlığınızdan kesinlikle kurtulmalısınız, biraz bile meğiliniz olsa. Aşağıda beni bunun üzerinde çalışıyorken görebilirsiniz. Denediğim yemek, bir çeşit sebze. Her ne kadar pişmiş deniz anasına benzese de gayet güzel bir tadı vardı. Buarada, ben yemek yerken tıpkı Çinli çocuklar gibiyim, sebebini aşağıdaki fotoğraftaki ikinci karede görebilirsiniz, çubukların arasından düşen yemek parçaları yuvarlakla gösterilmiştir. Eğer çubuklarla yeme konusunda yavaş olduğunuzu düşünüyorsanız, sofrada herzaman herkes için küçük kaşıklardan bulunuyor. Peki ben kaşık kullandım mı? Yok, gittikçe geliştiriyorum kendimi ve en küçük yemek parçasını bile tutmakta gttikçe hızlanıyorum. Kaşıkla yemek yeme seçeneği kestirme ve geleneksel gelmiyor, en azından benim için durum bu.
Sofraya yemekler birer birer konulurken, ben her bir yemek için “jende ma?” yani “gerçekten mi?” oluyordum..Sabah ki otobüs yolculuğundan sonra benim için tam bir ziyafetti…Mutlu yüzler, dolu mideler…
Restorandan ayrılırken, çıkışa yakın duran büyük kaseleri farkettim. Bir sorum olucak, kurbağalarla yılanları aynı yere koyduğunuzda yılanlar kurbağaları yer değil mi? Peki burda ne oluyor, siz bize anlatın…Peki bu zavallı kaplumbağaya ne demeli….Hayır, lütfen onu yemeyin, lütfen…
Otobüse binmeden önce, restoranın çevresinde biraz yürüyüş yaptım. Lokal insanların çevresinde olmak o bölgeyi daha net gözlemleyebilmek için her zaman iyidir.
Bisikletinin yanında yeşillik satan tatlı bir Çinli bayan gördüm…
“Backstreet şefleri” mesajlaşırken görüldü…Akıllı telefonlar her yerde, en küçük kasabalarda bile…Grup lideri öndeki şapkalı gibi duruyor…
Otobüse atlayıp yolumuza devam edelim değil mi? Xinchang’ta ziyaret edeceğimiz ilk yer Tianzhu Gölü(天烛湖) oldu. Tianzhu Gölü’ne yaklaştıkça her bir kilometrede daha da fazla doğanın içinde olmak heyecanı artırıyordu…Bina görmekten yeşillik gördüğümüzde sevindirik olmaya başladık…
Tianzhu Harikalar Diyarı
Hele şükür sonunda Tianzu Gölü’ne vardık…
Küçük bir hatırlatma: Fotoğraflar ruhunuzu serbest kılacak ve sizi anında içine çekecek yeşil, sarı, turuncu ve kırmızının bir çok tonunu barındırıyor, o yüzden “bi dakka böyle yerler dururken ben burada ne yapıyorum”lara ve iç geçirmeye sebep olabilir. Bilindik yan etkiler bunlar, farklı yan etkileri yaşadıysanız aşağıya semptomları yazabilirsiniz…
Burda fotoğraftaki adam gibi balık tutmak gerçekten çok güzel olmalı….Kendimi burda tualim ve yağlı boyalarım ile oturmuş bu müthiş doğayı resmederken düşünebiliyorum. İşte görüyorsunuz doğa gücünü gösterip hayal gücüm üzerinde çalışmaya başladı bile…
Tianzhu Gölündeki botlara doğru ilerlerken soldaki bilgilendirme panosunu farkettik…En azından doğru yolda olduğumuzu gösteren bir turist panosu olduğunu gördüğümüz için hiç yoktan iyidir dedik, gerisi teferrüat olmalı değil mi…
Tianzhu Gölü’nde gezintiye çıkacağımız şirin mi şirin geleneksel teknemizi aşağıda görebilirsiniz.
Kaptanımız bayağı komikti. Kızlara önce bekar olup olmadıklarını sorup sonra bekar olanlara evlenme teklif ediyordu. Genelde burada sorulan sorular belli:
A:Ne yapıyorsun burda?
B:…….
A:Kaç yaşındasın?
B:….!!!!!
A:Evli misin?
B:Hayır…
A:Neden?
B:…..?!
A: Benimle evlen o zaman
B: !?!?!?!?!?!?!?!?!?!
Tianzhu Gölü hakkında bilgiler gelsin bakalım…
Tianzhu Gölü hakkında ne biliyorsunuz? Biraz tarihi bilgilere dalalım…
Gölün iki yakasında Zhamengtou ve Xiaotianlong Dağları yer almaktadır. Tianzhu Gölü 10 yıl öncesine kadar aslında dar ve derin bir vadiymiş. O sırada lokal şirketlerden biri 73 metre uzunluğunda ve 26 metre derinliğinde bir baraj inşaa ediyor ve böylece dar ve derin vadiden bir göl ortaya çıkmış oluyor ve Tianzhu Gölü adı veriliyor. Yukarıdan bakıldığında da , birazdan görüceksiniz, yeşil bir kurdele görüntüsü çiziyor.
Birazdan göreceğiniz fotoğraflarda dikkat ederseniz sol tarafta tek başına duran büyük bir kaya parçası var. Önceleri, bu kayanın arkasında Kırmızı Nilüfer adı verilen bir tapınak vardı. Söylentilere göre bu tapınak kadınlara bir oğul bahşetmesiyle ün salmış. Kadınlar tapınakta bir gece kalıp ertesi gün evlerine gittiklerinde kısa süre içinde hamile kaldıklarını öğreniyorlarmış. Ama daha sonra ortaya çıkmış ki aslında tapınaktaki bazı keşişler kadınları hamile bırakıyormuş. Kurbanlar gerçeği kocalarına söylemekten korktukları için uzun zaman boyunca bu durum devam etmiş. Gerçeğin nasıl ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte öğrenildiğinde köylüler büyük bir hınçla tapınağı ateşe verip küle çevirmişler. Düşünebiliyor musunuz? Böylesine huzurlu bir ortamda yaşanmış berbat bir durum…
Biraz olsun tarihe daldıktan sonra kafamızı çıkarıp tekne yolculuğumuza devam edelim. Gölde ilerlemeye devam ederken doğanın renkleri karşısında tamamen büyülenmiş gibiydim…Siz de ne düşündüğünüzü bizimle paylaşın…
Kırmızı, yeşil, mavi…Müthiş bir kombinasyon var burda…
Suyun üstündeki güneş ışığı yansımaları bana her zaman ciddi bir enerji vermiştir. Gördüğünüz gibi herşey güneş ışığı ile daha da güzel, çünkü detaylar daha net görülebildiği için ne kadar güzel olduğunu anlayabiliyorsunuz…Peki neden bazı insanlar biraz daha fazla parlamaktan korkuyorlar? Kendinizi özgür bırakın ve kendi tarsınızla parlayın ki hayatın sizin yansıttığınız ışıkla daha güzel olduğunu gösterin…
Benimle birlikte manzaranın tadını teknede yere oturarak çıkaran arkadaşlarımla bir fotoğraf:
Kısa tekne gezintimiz sonrasında Tianzhu gölünü ve çevresini daha çok keşfetmek için gölün diğer yakasına çıktık.
Grubumuz hangi yöne doğru gitmeye karar verirken n tur liderimiz başımızı belaya sokmadan keşfe çıkmamız için bizi serbest bıraktı…Bize de gün doğru…
Ne şanslıydım ki, aşağıdaki iki pozitif ve maceracı arkadaşlarla gitmeye karar verdim. Tırmanırken ve uzun çayırlar, merdivenler ve kökler arasında bilinmeyen yolları keşfederken çok eğlendik.
Tırmanırken her bir adımda manzara gittikçe güzelleşmeye başladı…Gördüğünüz gibi manzara sizi durdurup aynı noktada bir süre sabit kılabilir, burda Sebastian’a yaptıgı gibi.
Nefes kesici manzaralardan biri…
Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
Uçurumlar beni her zaman biraz korkutmuştur ama artık bu korkuyu kırıp biraz olsun yakınına gitmenin (güvenliği gözeterek tabi!!!) zamanı gelmişti…Bir o kadar yüksek ve bir o kadar da etkileyiciydi…Dünyayı burdan görmek müthiş bir deneyim…Ne derler bilir misiniz?
“Dağlara tırmanın dünyanın sizi görmesi için değil ama sizin dünyayı görmeniz için” -Bilinmeyen
Bir süre tamemen bir sessizlik için arkadaşlarla manzaranın tadını çıkarırken…
Burası herkesin buluştuğu nokta oldu. Zıplayan bir fotoğrafımız olsun önerisini getirdiğimde herkes “evet, haydi yapalım” oldu ve aynı anda zıplayan bir fotoğrafımız olsun diye en az 20 kez deneme yaptık. Her zıplayışımızda gittikçe uca daha da yaklaştık ama çabaya değdi…
Ve sonunda…
Sebastian sayesinde bu manzara eşliğinde zıplarken bir fotoğrafım olmuş oldu…
Zirveye ulaştığımızdaki manzara…
Yukarıda bahsettiğim kurdele görüntüsünün bir kısmı…
Daha keşfedecek çok şey olduğundan yola devam etmemiz gerekiyordu ama bu nokta kesinlikle kalbimde ayrı bir yere sahip…Sizce de etkileyici değil mi?
Yolumuzun üstünde, iki şey dikkatimi çekti, özellikle beyaz olana bayıldım..Renkli yapraklara alışık olmadığım için sanki çamaşır gibi asılmış, bir düzen içinde salınan bu güzel yapraklar ve bir diğeri de sanki yıldız bitkisiymiş gibi parlayan bu beyaz bitki…Hayran kaldım…
Bailidanxia Turist yolu üzerinde bir tapınak gördük ki aslında tapınak demeye de bin şahit ister. Bakımsızlıktan tahrip olmuş bir bina görüntüsü vardı…Biraz daha yakından bakmak için haydi içeri girelim…
Moden şapkası ile bu tapınağın gözcüsü.
Gördüğünüz gibi bu bilindik normal tapınaklar gibi değildi. İçeride köpekleri gördüğümde bayağı şaşırdım çünkü normalde tapınakta köpeklere izin verilmez.
Benim içerde olmamdan dolayı köpeklerden biri bayağı rahatsızdı ve sürekli havlayıp duruyordu…Ben bir anlamda nasıl olsa bağlı diye rahattım ama tam tersini düşünsenize, tasmasından bağlı olduğu yerden sıyrılıp serbest kalsa…Aman aman düşünmek bile istemiyorum..
Köpek iyice tiz tonlara ulaştığında gitme vakti gelmişti….Tapınağın arkasında ise bambaşka bir dünya vardı…
Bir noktadan sorna yolumuzu kaybettik ve turdaki diğer arkadaşlarımızın yakınımızda olup olmadıklarını anlamak için isimlerini seslenerek durumu kurtarmaya çalıştık…Burda vokal çalışması baya ses getirmişti hani…Bu sırada da doğru yolu bulmak için baya basamak inip çıkmak zorunda kaldık…
Bakın solucanların mekanı olsa gerek bu da…
Sonunda bizimkileri bulduk…
Dağın diğer tarafındaki köyü görmek için tırmanmaya devam ettik…
Ve işte köy…Kapının üstündeki işaret içeride yeni bir evli çiftin olduğunu simgelemektedir.
Köylerde ve kasabalarda bu bitkiler çok popüler…
Biliyo musunuz, köyden çıkalım derken tekrar kaybolduk, ama zevkli olan tarafı da bu zaten. Bu sayede köyün arka yollarını keşfetmiş olduk…
Sonunda, gün batımından önce Tianzhu Gölü’ne ulaşmayı başardık, yaşasın!!!
Duvardaki Çince karakterler normal duvarı bile ilginç kılıyor…
Kırmızı, yeşil, turuncu renklere bakın…Ne kadar da güzel…
Bir sonraki görev asma köprüye ulaşmaktı…
İşte Penguen Kayalık…
Eski komşum ve arkadaşlar Çince karakterleri çözerken…
İste asma köprü…
Köprünün diğer tarafına ulaştıktan sonra biraz mola verdik…
Otobüse geri dönmemiz gerektiğinden köprüyü tekrar geçtik ama bakın bu sefer ne oldu ve bakın bu çılgın bayanlar nasıl giyinmişlerdi, onlarda yürüyüş mü yapıyordu sahi?
Artık yavaş yavaş Tianzhu gölünden ayrılırken son bir kare..
Otelimize varıp otobüsten indiğimizde bu şirin dedektiflerle karşılaştık, bizi otelimize kadar takip ettiler…
Otelimiz güzel, temiz ve bulunduğu yer açısından kolay ulaşılabilir bir oteldi.
Nerdeyse bir gün süren yürüyüşten sonra, akşam yemeği ikinci bir ziyafete dönüştü…İşte en sevdiğim yemekler…
Yemekten sonra kamp ateşi partisine geçtik…
İşte kamp ateşimiz…
Ateşte eriyen marşmelonlarımız da hazırdı…
Çubuklara takıp ateşe tuttuğumuz marşmelonları gerçekten özlemişim…En son 9 ay önce Ağva’da sahilde kamp yaparken yemiştim, bu gerçekten çok güzel oldu…
Xinchang’daki kamp ateşi çevresindeki marşmelon keyfimiz
Arkadaşlarla harika zaman geçirdik…
Xinchang’daki kamp ateşi çevresindeki sohbetimiz
Xinchang’da çok güzel bir ilk gün yaşadık…Harika yerler…Harika insanlar…
“Bir yolculuk en iyi arkadaşlarla ölçülür, mesafelerle değil.” – Tim Cahill
Eğer Şangay’a gelirseniz, burası şehrin çevresinde ziyaret edilecek en güzel yerlerden biri…Tamemen yenilenmiş hissedeceksiniz…Şiddetle tavsiye ettiğim mekanlardan biri…Xinchang hakkında ne düşündüğünüzü aşağıda yorumlarınızda yazarak bizi de haberdar edin. Sizden haber almak beni çok mutlu eder.