Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
Siam protesto alanında tek yabancı olmak
Tam anlamı ile “paha biçilmez“…
Seyahat edeceğiniz ülke ile ilgili gitmeden önce yapılan “nereler görülmeli” araştırmalarının yanında o ülkenin gündemini de çıkan haberlerden takip etmeyi aman ha unutmayın, tecrübe ile sabit. Buna hava durumu, siyaset, spor ve sosyal etkinlikler de dahildir.
Hava durumu ne alaka demeyin, mühim…Geçen sene Hong Kong’a vize işlemleri için gittiğimde gündemle ilgili araştırma yapma fırsatım olmamıştı. O seyahatten öbürüne ardı ardına geçiş yapınca kendimi akışa bırakmıştım, hatta tayfunun akışına diyelim haha. Şehre ayak bastığımda ortada kimsecikler yoktu, hatta Şangay’daki kalabalıktan sonra “işte yaşanacak yer!” demiştim…Otelimi bulmak için bana yardım eden Amerikalı adam “iki gün boyunca otelinden dışarı çıkma tayfun geliyor” dediğinde güldüm.. Ne de olsa Asya’da daha birinci ayımı dolduruyordum ve tayfunu yaşamadığım için durumu fazla önemsemeyip “zaten 3 gün kalıcam, 2 gününü otelde geçirecek değilim” deyip planlarıma odaklandım. Ancak o akşam otele geldiğimde halim buydu…
Meğersem 40 yılın en güçlü tayfununu küçümsemişim ben, resmen tayfun çarpmıştı beni ama ucuz kurtuldum…Küçük bir not, bu saçlar birkaç gün boyunca inmedi…Demek ki tayfun bana işlemez dememek lazımmış…
Şimdi Tayland’a dönelim…Tayland’ı ziyaret etmeden önce herkes “aman yapma”, “çılgın mısın? çatışmalarda hayatını kaybedenler var…”, “Bangkok havalimanına indiğinde dışarı çıkmadan hemen Chiang Mai uçağına atla!” diyordu…Bangkok’ta yaşayan arkadaşım Tararat ise durumun abartıldığını söylüyordu…Tayland’a gidip de Bangkok’u atlamak olmaz diyerek Bangkok macerama çıktım. Tabi bu arada Tararat’ın uyarılarını da dinledim…
“Tek başına protesto alanlarına gitme!”,
“Ola ki gidersen protestocularla konuşup da fotoğraflarını çekme çünkü dönüş yolunda takip edilme ihtimali yüksek!”
“Geç saatlerde yolda gördüğün polislerin fotoğraflarını çekme, seni BBC ya da CNN çalışanı olarak görüp en iyi ihtimalle fotoğraf makinana el koyarlar, kötüsü ise sorguya çekilirsin.”
Bunlar ne kadar can sıkıcı olsa da güvenlik öncelikli ve adımları dikkatli atmakta fayda var…
“Bangkok’u Kapattık, Tayland’ı yeniden Başlatıyoruz” protestoları nasıl başladı?
- Olaylar Başbakan Yingluck’un(artık başbakan değil) abisi devrik lider Thaksin Shinawatra’nın yolsuzluk iddiaları ile hapse girmemek için yurt dışına kaçması ile alevlenir.
- Tayland’ın kuzey ve kuzey batısındaki seçmenler kendilerine vaad edilen sağlık güvencesi ve eğitim fonu için Thaksin Shinawatra müttefiklerini iktidara taşırlar. Protestocular, Başbakan Yingluck hükümetinin 2006’da askeri darbeyle devrilen ve sürgündeki kardeşi eski Başbakan Taksin Şinavatra tarafından idare edildiğini ve Taksin’in müttefiki olan siyasi partilerin ülke demokrasisine zarar verdiğini savunur.
- Taksin’in müttefiki olan partiler kırsal kesimlerden büyük oranda oy alarak son dört seçimde de iktidara gelir.
- Ana muhalefet partisi 2 Şubat 2014’teki seçimleri boykot etmek ve hükümeti devirmek için elit kesim ve orta sınıfın desteğini alarak protestoların şiddetini artırır “Bangkok’u kapatıyoruz, Tayland’ı yeniden başlatacağız” sloganları altında ana kavşakları, büyük iş merkezlerini ele geçirip ekonomiyi, ulaşımı büyük ölçüde etkilemeye başlarlar. Yetmez bazı bakanlıkların da iş yapmalarını engellerler.
Ülke geneline yayılan bu protestoların merkezlerinden birini Tararat ve Piyush ile ziyaret etmek için yola çıktım. Önce birlikte akşam yemeği yiyeceğiz sonra da protesto alanına geçeceğiz.
Sky metrosundan insan manzaraları…
İnsanların metroya binmek için birbirlerini ezmek yerine sıraya girdiklerini görmek güzel…Şaşırdım mı, evet kabul ediyorum birazzzz şaşırdım…
Protesto alanına gidenler…Destek olmak amacı ile bu renkleri üstünde taşıyan bazı yabancıların da sorguya çekildiği haberleri dolaşıyordu…
Bu arada Piyush’un t-shirtüne bayıldım…Renk konusunda anlaşıp mı geldiniz, haha…
Sky metrosundan protesto alanına ilk bakış: Adeta açık bir pazarı andırıyordu….
Protestolara destek vermek sırf giyinip kuşanmakla olmaz deyip bunu yaptığı tatlısına da yansıtan bir mekan…
Ban Kuhn Mae Restoranı’nda enfes bir akşam yemeği
Geleneksel Tayland mutfağına ait birbirinden güzel yemekleri denemek için Ban Kuhn Mae Restoranı en doğru adreslerden biridir. Canlı müziğin de olduğu bu restoranda kulağınıza hafiften gelen geleneksel Tayland ezgileri eşliğinde baharatın dibine vuruyorsunuz. Acı eşiğiniz düşükse yandınız ama çözümü var bu sefer tatlı dünyasına yolculuk sizi bekler…
Bu fotoğraf ben henüz salatanın dibindeki biberleri mideye götürmeden çekilmiştir. Sonrası acılı, bol peçeteli, tatlılarla takviye yapmaya çalışan garson trafiği ile geçen bir süreç…”Biberli, acılı, baharatlı olmasın” demek yetmiyor, salatada da biber olduğunu düşünürsek en güzeli yemeğin altını üstüne getirip baharattan arındığına emin olmak…
Nasıl ama? Benim favorilerim, hepsi tatlılardan oluşuyor…
Mango Yapışkan Pirinç Tatlısı
Mango ve yapışkan pirinç…Her şeyden önce “yapışkan nedir yahu?” diyenler olabilir…Bildiğimiz pirinci hindistan cevizi sütüne batırıyorlar ve böylece yapışkan bir kıvama gelmesini sağlıyorlar. Bunu da mango ile servis ediyorlar.
Farklı kıvamlarda olan mango yapışkan pirinç tatlısı Tayland’ın ünlü tatlılarındandır. Aslını beklemeden “şunları bir tadıyım” durumunda mango ağacına saldıran insan…Arkadaki bakışlara dikkat, haha
Bu görebileceğiniz en tatlı mango olsa gerek…
Tango Mango kafesi’ndeki ilginç pano…
Sonunda tadıyoruz! Bizim mango yapışkan pirinç tatlımız sanki biraz fazla mı sarı ne…Öğreniyoruz ki mangoyu püre yapıp hepsini karıştırıp öyle servis ediyorlarmış…Güzel bir tadı var ama ben Roti tatlısını tercih ediyorum…
Kafenin önünde toplanan bisikletli gençler…
Sokakta bir zebra sürüsüne rastlıyoruz, biraz ilginç tabi..
Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
Ruhlar evi…
Azıcık vitrinlere bakalım mı?
İşte bu fotoğraf makinalarına bayılıyorum…Bir gün ben de alacağım bunlardan!
Protesto alanına gittikçe yaklaşıyorduk…Kapatılan yolları sokak satıcıları değerlendirmişti…Kendimizi güneş gözlükleri ile saklarız dedik ama Piyush modacı Barbaros Şansal gözlüklerinden kapmış, Tararatla ben de Bülent Ersoy gözlükleri türevlerinden gitmişiz…Sonuç olmamış…
Protestoların yaratıcı t-shirt ve aksesuarları…
Kanser olan anneleri için yardım toplayan gençler…
İşte sonunda polis kontrolünden geçip esas Siam protesto alanına girdik…Alanda benden başka yabancı olmadığı gibi bir de fotoğraf makinasını adamın gözüne soktum ya bravo bana…Fotoğraf aşkı diyip susma hakkımı kullanıyorum…
Protesto eserlerinden pembe vos vos…
Ne olursa olsun ticaret durmaz…Telefon kapları, t-shirtler, şapkalar, şemsiyeler…
Protestolar için yardım kampanyası da düzenleniyordu…
Etrafta gerçekten benden başka yabancı yoktu…
Bayılarak okuduğum “Alışkanlığın gücü-The Power of Habit” kitabında çok ilginç bir tespit var…
Irak’ta protestocu bir grubun davranışlarını inceleyen Amerikan ordusu kalabalığın zaman içinde artıp alana yemek satıcılarının da gelmesi ile kısa sürede ciddi boyutlara varan olayların yaşandığını gözlemlemiş. Alınan istihbarat doğrultusunda yeni protesto alanındaki yemek satıcıları uzaklaştırılmış, alana belirli bir süre insanlar akın etse de yemek yemek için dağılan gruptan çok azı geri gelmiş ve olayların büyümesi kendiliğinden önlenmiştir.
Gördüğünüz gibi yemek satıcılarını protesto alanından uzaklaştırmak gibi çok basit bir hareket, o alandaki ayaklanmaların hızını kesmiştir. Alışkanlıkların toplumsal olayların merkezinde olduğu gerçeği pek çok tarihi olay esnasında yapılan deneyler ile kesinleşmiştir.
İşte çeşit çeşit sokak yemekleri…
Salvar diyarı…
İsimsiz protestocular için ideal…
Bu arkadaş gibi…
Siam protesto alanında tek yabancı olunca görünmez olamıyorsunuz, selam verenler, nereden geldiğimi soranlarla birlikte tek kaşı havada dikkatlice bana bakan güvenlik görevlileri de vardı, eh olacak o kadar.
Protestoculara burada bedava yemek dağıtıldığını duyuran insanlar…
İşte bedava yemek…
Muhteşem nar suyu…Taze meyve suyuna her zaman yer var…
Klasik müzikle sinirleri yatıştıran kemancı…Çal kemancı…
Protesto alanındaki insanlar…Sizce kaç kişi vardır burada?
Bu sırada yüksek sesle yapılan duyurular alandaki insanları hareketlendirdi ve Tararat da panik oldu. “Ana muhalefet partisinin lideri geliyor, gitmemiz lazım, ortalık o geldiğinde karışacak” diyip apar topar Sky metroya doğru kalabalıktan uzaklaştık…”Biraz daha kalıp sıkıntı olması durumunda moto-taksilere atlayıp hızlıca uzaklaşırdık” düşüncesi geçse de mantıklı olanı yapmak en iyisiydi…Havada göz yaşartıcı gazlar ya da herhangi aşırı güç kullanımına dair bir iz yoktu..İnsanlar, yiyip içip, dans edip, konuşmalara düdük çalıp alkış tutuyorlardı…
Peki son durum nedir derseniz, hemen söyleyelim:
- Uzun süren çatışmalar ve siyasi tıkanıklık nedeni ile ordu 22 Mayıs 2014’te yönetime el koydu.
- 21 Ağustos 2014’te mecliste yapılan oylama sonucunda Tayland’ın yeni başbakanı askeri cuntanın lideri Orgeneral Prayuth-Ocha oldu.
- Oldu ama şimdi seçim sonucunu Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej’in onaylaması gerekiyor.
Artık dönüş yoluna geçtik…Bu arada bir önceki yazımızı okumadıysanız hazır biz yoldayken Bangrak Pazarı’nda hayat bir başka güzel yazımızı okuyabilirsiniz. Yok, eğer “okuduk bile, hadi devam edelim!” diyorsanız, ki çok mutlu olurum, ama önce bir güzel gece uykumu alayım ki sabah tam gaz yeni keşiflere çıkabilelim…Bir sonra ki makalede görüşmek üzere…
İstanbul’ da selamlar Evrim,
Bu protestolar sebebiyle bir ara akşam belli bir saatten sonra sokağa çıkma yasağı var gibi bazı haberler okumuştum anladığım kadarıyla millet sokaklarda olduğuna göre böyle birşey kalmamış. Toplu taşıma vs. konularda akşam gece problem ile karşılaştınız mı?
Merhaba Dinçer,
Benim gittiğim zamanda sokağa çıkma yasağı henüz başlamamıştı, hmmm ya da başlamıştı da kimse beni mi uyarmadı onu bilemedim şimdi:) Ama gördüğün gibi herkesler dışardaydı. Akşamları genelde metroyu kullandım ve hiç sorun yaşamadım. Aksine taksiye bindiğimde sorun yaşadım. Protesto alanları ana kavşaklara kurulduğundan taksi ara yolları kullanmak zorunda kaldı ve hem ben rahat etmedim hem de taksimetre aldı başını gitti. Motorsiklet taksilerde sorun yaşamadım çünkü protesto varmış yokmuş dinlemeyip kaldırımdan ya da pazarda kurulmuş tahta standların arkasından yola devam etmiştik.
While Travelling recently posted…Siam protest area in Bangkok