Siem Reap’ta bisikletinizle özgürlüğe açılın

PEDAL SALLARKEN RÜZGARI HİSSEDİN

Siem Reap…kalbimde yeri bambaşka olan bir şehir…

Siem Reap’a vardınız ve şehri görmek için sabırsızlanıyorsunuz…karşınıza dikkatinizi çekmeye çalışacak tonlarca tuk tuk çıkacak ama unutmayın ki orda sağ kolunuz olacak,bir tuk tuk şöföründen fazlası olan  Borey var.

Şehri deneyimlemenin bir başka muhteşem yolu otelinizden ya da bisiklet kiralama şirketlerinden birkaç günlüğüne bisiklet kiralayıp şehri kendi hızınızda yaşamak. Kiraladığınız yere ve bisikletinizin özelliklerine göre günlük 4$-10$ arasında bir tutar ödersiniz (Ocak2015).

Ya hayallerinizi yaşarsınız ya da korkularınızı! 

Kamboçya’da bisiklet kiralamakla ilgili bazı insanlarla konuşurken direkt olarak “asla yapma” cevabını aldım. Tavır çok net olunca, bir tecrübeye mi dayalı olup olmadığını merak ettim ve cevap sadece korkudan ibaret oldu, “duyduk ki tehlikeli olabilirmiş..”.

Biliyor musunuz? İnsanoğlunun negatif düşünme üzerine programlandığını düşünüyorum, bilinmeyen cennetlerin bilinen cehennemlere göre daha tehlikeli olduğunu düşünme eğilimindeyiz…”Bunu yaparsam ya O olursa, o zaman Bunu yapmiyim”, “Şunu yaparsam ya Öbürü olursa, aman Şunu da yapmayıveriyim canım”…Beni yanlış anlamayın tehlike son derece gerçek ama korku kafamızda yarattığımız bir algıdan ibaret. “Mış-muş”çulara dayanarak rotanızı belirlerseniz işte o zaman kaybolursunuz…O yüzden korkunuzu aşıp kendinizle gurur duymaya devam! başkalarına ilham olmak da yan etkileri olarak görülür, nasıl güzel değil mi?

Birkaç günlüğüne bisiklete atlayıp özgürlüğüme açılarak şehri kendi hızımda keşfettiğim için son derece mutluyum. Şiddetle tavsiye ediyorum!

Bisiklet rotanız

Kaptan sizsiniz, rüzgar da yanınızdaysa kim tutar sizi! Beni dünyadaki en yaşlı ağaçlardan bazılarıyla kaplı Angkor Wat tapınaklarına açılan yolda,

Barlar Sokağı’nda, Eski Pazar’da,

ve nehrin kıyısında pedal sallarken göreceksiniz.

Bisiklet yolcuğumun en güzel yanı da yerel halktan bazılarının beni selfie çubuğu ile şekilden şekle girerken görüp katılarak gülmeleriydi.

Kendinize ve eşyalarınıza göz kulak olun

Bazı araba ve scooterlı çılgınlar zort diye önünüze kırabilirler ama ben Çin’den de alışık olduğum için paniğe kapılmadım, sadece azcık kaşlar çatıldı haha.

Dar köprülerden geçerken sabırlı olup sıradan çıkmamak mühim, çıkanları da ben böyle selfie-çubuğunun ucundaki kameramdan görüp ona göre sürüyorum.

Telefonum selfie çubuğunun ucunda bisiklet sürerken herhengi bir sorunla karşılaşmadım ama bu her zaman güvenli demek değil. Sonradan anlatılan hikayeler azıcık korkutucu geliyor kulağa ama siz yine de önleminizi alın emi.

Sabah’ın köründe uyanıp Angkor Wat’ta güneşin doğuşunu yakalamak için ya da Angkor Wat’ta gün batımını seyretmekten gelirken karanlıkta yolunuzu kaybetmemek için içinde turist/gezgin olan tuktukları takip ederseniz zamandan tasarruf edersiniz.

Siem Reap’ta otelim her ne kadar eşyalarıma göz kulak olmam için beni uyarsa da kendimi hiç tehlikede hissetmedim. Yaptığım şey:

• değerli eşyalarımı oteldeki güvenli kasaya koymak,
• eski görünümlü bir çanta taşımak, biz ona vintage diyoruz tabi haha
• hiçbir zaman eşyalarımı bisikletimin sepetine koymadım.
• Bisikletle geç saatte otel yolundayken de fotoğraf makinamı çantama koydum, bu mühim.

Bunları uygulayıp bisikletinizi güvenli bir şekilde sürdüğünüzde her şey yolunda olacaktır.

Bisikletinize de göz kulak olun

Bisikletinizi kenara çekip maymunları fotoğraflarken onlardan birini de bisikletinize göz kulak olması için görevlendirmeyi unutmayın haha

Tapınaklara bisikletinizle giremeyeceğiniz için aşağıdakileri yaptığınızdan emin olun:

• Bisikletle gezinize başlamadan önce kilidinizin çalışıp çalışmadığını deneyin.
• Bisikletinizi olup olmayan yerde tek başına bırakmak yerine, tapınakların önünde belirlenmiş yerlerdeki bisiklet parklarına kilitli bir şekilde ücretsiz olarak bırakabilirsiniz .
• Çoğu bisikletin birbirine son derece benzer olduğunu göz önüne alarak bisikletinizin tam olarak detaylarıyla neye benzediğini gözden geçirin, hatta bir işaret bile koyabilirsiniz.
• Bisikletinizi hangi bisiklet parkına bıraktığınızı unutmamanız mühim. Yok artık demeyin, arabasını nereye park ettiğini unutanlar var, artık kim bilir bisikletlerinin başına neler gelir haha.

Yerel halkla ve sizin gibi gezginlerle iletişime geçin

Siem Reap’ta pedal sallarken, yerel halkla iletişime geçmenin en iyi yolu onlara gülümsemek, göreceksiniz ki size içten gelen daha büyük bir gülümsemeyle cevap verecekler.  Bazıları dışarıdan somurtuyor görünseler de eminim içlerinden gülümsüyorlardır haha..

Çocuklarla bisiklet sürmek de ayrı bir keyif…önce bir “noluyo yahu” bakışı atıp sonra kameraya alışınca gülümseyip İngilizcelerini pratik etmeye başlıyorlar…

Arkamdan barış/şans işareti yapan okullu çocuklar…

En güzel yanı da gözünüze kestirdiğiniz yerellerle yan yana bisiklet sürmek, harika tepkiler alacaksınız. Aşağıdaki resimde bisikletli kadınlara liderlik eden en baştaki kadının, videoda benim selfie çubuğu ile halden hale girdiğimi görüp, bir yandan kafamın videoda çıktığından emin olmaya çalışıp, bir yandan yola göz kulak olup, bir yandan da düşmemeye çalıştığımı görünce tutamayıp kahkahayı patlatığını göreceksiniz haha.

Belki yalnız seyahat ediyorsunuz ve belki çoktan neden gezginlerle tanışmadığınızı sorgulamaya başladınız. Tek gereken mutlu ve pozitif olduğunuzu yansıtan bir gülümseme ve aşağıdaki gibi grubu bisikletle gezdirme teklifi, “yok artık!”, katılıyorum haha özellikle de bisikletle gezdirme kısmına. Önemli olan vücut dilinizin ve mimiklerinizin mutlu olduğunuzu yansıttığınızdan emin olmanız, böylece sizin gibi seyahat edenler size yaklaşabilsin, yoksa kimse somurtan biriyle konuşma başlatıp da terslenme riskini almak istemez değil mi? Te Allahım bir an için sanki flört etme ipuçları veriyormuşum gibi hissettim, amacımız gezerken sıra dışı, ilginç gezginlerle tanışıp onların hikayelerini dinlemek. Bisikletle gezerken sizin gibi gezginlerle tanışmanız çok daha kolay!

Sabahın köründe güneşin doğuşunu izleyeceğim diye gözler yarı kapalı bisiklete atlarsınız, sonra karanlık yollardan geçerken sessizliği kırmak için yüksek sesten şarkı söylersiniz ve o anda arkadan bisikletle vokal desteğine gelen sizin gibi çılgın gezginler yolculuğunuzu daha da eşsiz kılar!

Aşağıdaki resim, seyahat halindeki meraklı ve sürekli gülümseyen Evrim’in bisikletini park ederken Koreli grubun kendisine gelip bisikletini kendi otobüsleri ile takas eder mi sorusu ile mümkün oldu, az gülmedik yahu.

Bisiklet yolculuğunuzun tadını çıkarın ve mümkünse bolca fotoğraf ve video çekin. Bisiklet üstünde kendimi ne kadar özgür ve mutlu hissettiğimi hatırladıkça, stresli zamanlardan geçmek daha kolay oluyor.

Bisiklet yolculuğunuzdan önce yukarıdaki listeyi gözden geçirdiğinizden emin olun ve Instagram hesabımı takibe almayı unutmayın.

Şimdi gidin ve bisikletinizle Siem Reap’ta özgürlüğe doğru açılın ve yaşadığınız harika deneyimleri bizle paylaşarak ilham olun!